İstanbul Üniversitesi Büyük Veri Merkezi (Istanbul University Big Data Center)

InformationWeek Dergisinin 2012 Ekim sayısında okuduğum belki şu an için biraz eskimiş olan bir yazıdan birkaç başlığı yazmak ve İstanbul Üniversitesi için de düşünülebilecek bir yapı olacağından bahsetmek istiyorum.

Pittsburgh Üniversitesi klinik, finans, yönetim, gen çalışmaları gibi farklı 200’den fazla gelen verilerini bir araya getirebilmek için veri ambarı oluşturmayaı hedeflemekte. Bu veri ambarı için gelecek beş yıl içinde 100 Milyon dolar yatırım yapmayı planlamaktalar.

Bu sistem içinde üniversite Oracle Exadata Database Machine isimli yüksek performanslı veritabanı sistemini kullanmayı planlamakta. Kurumsal zeka ve finansla yönetim için ise IBM'in Cognos isimli yazılımını; Veri bütünleştirmede kullanmak üzere Informatica’nın veri entegrasyon platformunu; veDbMotion’s SOA tabanlı birçok farklı platformla çalışabilen ve farklı sağlık veri kaynaklarından verileri entegre birşekilde  değişimini sağlayabilen yazılımlarını kullanmayı planlamakta. Alanında öncü farklı firmalara ait yazılımların kullanıldığı bu yapı ile üniversite tıp merkezi bünyesinde 3.2 petabyttan daha fazla veriyi kontrol ve yönetebilmeyi umut etmektedir. Pittsburgh üniversitesinin bu “büyük veri“ stratejisi aslında  hali hazırda mevcut bulunan hastaların elektronik sağlık kayıtlarına ait verilerin tamamlayıcısı olacaktır.

Yeni oluşturulacak bu sistem ile hastalara ait sağlık verileri üzerinde çok farklı analizlerin hızlı ve etkin birşekilde yapılması hedeflenmekte. Bu tarz analizler araştırmacılara en etkin, en az zararlı tedavilerin ortaya çıkarılmasında yardımcı olabilecek imkanlar sunabilecektir.

İstanbul Üniversitesi’nin böyle bir sistemi kurması hususuna gelince üniversitenin bu yönde çalışmaları olduğunu düşünmemiz gerekecektir. Belki kendi iç kaynaklarını kullanarak bu tarz bir sistemi kendi yazılım ekipleri ile ortaya çıkartacak yada Pittsburgh Üniversitesi’nin yaptığı gibi farklı alanlarda uzmanlaşmış firmalara ait yazılımları bir sistem altında bütünleştirerek kullanacaktır. Her iki durumda da üniversite ve toplum kazançlı çıkacaktır. Üniversitenin kendi kaynaklarını kullanarak bütünleşik bir sistemi ortaya çıkarması kanaatimce çok daha maliyetli ve zaman alıcı olacaktır. Bu tarz projelerin yarım kalma ihtimalinin de oldukça yüksek olduğunu düşünmekteyim. Yada kapalı sistemler olarak devam edeceklerini ve diğer sistemler ile etkileşiminin çok daha az olacağını düşünmekteyim. Eğer öz kaynakları ile yazılımı üniversitenin kendisi yerine sağlık bakanlığı önderliğinde tüm Türkiye için oluşturulacak  Büyük Veri projesi olarak tanımlarsak işte bu katma değeri de oldukça yüksek olacak bir proje olabilir. Küçük küçük büyük veri merkezleri yerine Devasa Büyük Veri Merkezi kurulabilir ve yönetilebilir ise tüm paydaşlara çok faydalı olacaktır.

İstanbul Üniversitesi’nin tıp fakültelerinin (çapa ve cerrahpaşa) yenilenmesi çalışmaları esnasında öncelikli olarak uzun vadede kullanılması planlanan enformasyon teknolojileri ve bu teknojiye yardımcı olabilecek diğer araçların belirlenmesi ve bu yenilenme projesi sürecine dahil edilmesi faydalı olacaktır. Altyapı çalışmalarında enformasyon sistemelerinin etkileşimini ve haberleşmesini sağlayacak, hızlı ve kaliteli veri toplanmasına yardımcı olacak teknolojik araçların dikkate alınması gerekliliği gözden kaçırılmamalıdır.

Bir haberden esinlenerek bir kaç paragraf yazdım. Ayrıntılı çalışmalar yapılabilir. 

Umarım İstanbul Üniversitesi Büyük Veri Merkezi (Istanbul University Big Data Center) ya da Türkiye Sağlık Büyük Veri Merkezi (Turkey Healtcare Big Data Center) kurulur. Kuruluyor ise ya da kurulmuş ve  benim haberim yok ise işte buna sevinirim.

Yorumlar

  1. Türkiyede bu teknolojileri geliştirecek bilgi birikimi olduğuna ciddi şüphelerim var. Ciddi maliyet ve ciddi arge yapılması gereken bir alan ve bu doğrultuda ciddi arge yapan bilim insanı ben bilmiyorum. Teknoloji transferini gerçekleştirebilecek ne bir şirket ne de ihtiyaç var.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder